dem-ka iletisim - ŞİİR
   
  YORUM VE TAFSIYELERIONIZ DIKKATE ALINACAKTIR
  Ziyaretşi defteri
  Ana Sayfa
  TELEFON
  İletişim
  KANKALAR
  TURK BAYRAGI
  ASKER VIDYOSU
  ESOCANI TANIMAYA NE DERSINIZ
  askerim
  BENIM MEMLEKETIM
  GRUP 4 YÜZ
  DEM-KA İLETİŞİM
  İSTANBUL
  KARAMANKENTLİ
  ŞİİR
  GRUP HEPSI
  BARIS AKARSU
  İLHAN MANSIZ
  BEŞİKTAŞ
  KEMAL SUNAL
  SOHBET
  MUZIK KUTUSU
  DIZILER
  HIPHAP
  SENİ SEVİYORUM
  TAKI CESITLERI
  CEZA
  İNEK SABAN FILIMLERI
  ILICA
  GUVERCINLER
  YOUTUBE
  KONIK VIDEO
  YABANCI POP KILİPLER
  KANKALARIMIN SITELERI
  RADYO
  Harita / Uydu fotoğrafı
  sanalika
  esocan
  MÜSLÜM GÜRSES SARKILARI
  demka iletişim ılıca

YORUM YAZ

 

 

Sevmek…

“Sevmek” dedim.
“Yoluna ölmek” dedi.

“Yol” dedim.
“Alıp başını gitmek” dedi.

“Gitmek” dedim.
Bir “Ahh” çeki

p, “Dostlardan ayrılmak” dedi.

“Dost” dedim.
Durdu. Bana baktı. “Dost” diye mırıldandı.
“Yüreğime nasıl koysam bilemediğim” dedi.

“Yürek” dedim.
“Dünyaları içine sığdıramadığım” dedi.

“Dünya” dedim.
“Hayatın bir yüzü” dedi.

“Yüz” dedim.
“Ardında ne gizli bilemediğim” dedi.

“Giz” dedim.
“Hep çözmeye çalıştığım” dedi.

“Çalışmak” dedim.
“Bitmeyecek öykü” dedi.

“Öykü” dedim.
“Binlercesini içimde gizliyorum” dedi.

“Gizlemek” dedim.
“İşte, her şeyin bitimi” dedi.

“Şey” dedim.
“Sevda” dedi.

“Sevda” dedim.
“Peşinden koştuğum” dedi.

“Koşmak” dedim.
“Hayat, bir maraton” dedi.

“Hayat” dedim.
“Öyle kısa ki!” dedi.

“Niçin kısa?” diye sordum.
“Yaşanacak çok şey var, zaman yok” dedi.

“Yaşanması gereken ne var? ” diye sordum.
“Aşk” dedi.

“Kaç kere?” diye sordum.
“Bin kere” dedi, “Milyon kere”

“Neden bir kere değil?” diye sordum.
“Bütün aşkların toplamı, en yüce ve tek aşk” dedi.

“Önce ona varsan olmaz mı?” diye sordum.
“Keşke olsa” dedi, “Ama önce yoğrulmak gerek”

“Acı çekmek mi?” diye sordum.
“Evet, aşk acısında yok olmak” dedi.

“Yok olunca!” dedim.
“İşte gerçek aşkta o zaman yaşamaya başlarsın” dedi.

“Gerçek aşk!” dedim.
“Büyük o!” dedi.

Durdum. Durdum. Ve sustum!

“Neden sustun?” diye sordu.
“Yüreğim titredi sanki” dedim.

“Neden?” diye sordu.
“Bilmiyorum” dedim. “Büyük O!”

“Evet” dedi, “Büyük O!”
“Nerede?” diye sordum.

“Her yerde” dedi.

“Nasıl?” diye sordum.
“Yüreğini aç” dedi.

“Yüreğimi açmak!” dedim.
“Bir tebessümle bak her şeye” dedi.

“Tebessüm” dedim.
“Her kapının anahtarı” dedi.

“Kapı” dedim.
“Girmeden bilemezsin” dedi.

“Ya korku!” dedim.
“Bilinmeyenden korkar insan” dedi.

“Ben bilmiyorum” dedim.
“Neyi?” diye sordu.

“Ben’i” dedim.
“Sen kimsin?” diye sordu.

“Ben kimim?” diye sordum.
“Sevgiyle beslenensin” dedi.

“Kimin sevgisiyle?” diye sordum.
“Büyük O’nun” dedi.

Durdum. Durdum. Yine sustum.

“Kimsin?” diye sordum.

“SEN’im” dedi.

www.balca.net

 


kim özlerdi avuç içlerinin kokusunu

o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar
bırakılmasaydı eğer.

dayanılması o kadar da zor değildir,
büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.

yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

o kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

daha çabuk unutulurdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı
belki de,
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece
sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır
yaralamasaydı eğer.

su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

o büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

o kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

ıssız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir
ayrılık gizlendiğine
belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci
dereceden failidir"
denmeseydi eğer.

gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

ıssızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle
avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini
tutmak isterse...

evet sevgili,
kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim
uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık
etmiş olmasalardı eğer!!
[/size]

DEM-KA İLETİŞİM KAHRAMAN MARAŞ BELEDİYE PASAJI ARKASI::::::::::ŞUBE 2 ILICA KASABASI BELEDIYE KARŞISI KAHRAMAN MARAŞ
   
                                                    

Bugün 53404 ziyaretçi (122305 klik) kişi burdaydı!
YORUM YAZ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol